60 senelik tecrübe ve deneyim ile antika eşyalarınıza
ücretsiz expertiz hizmeti vermekteyiz
Antika Cam Alan Yerler olarak Antika Cam Eşya'larınızın expertizini yerinizde ve ücretsiz olarak yapıyoruz.
Satmayı düşündüğünüz Antika cam eşyalarınızı değerinde ve nakit alıyoruz
Antika Eşya ve Antika mobilya'larınızın resimlerini whats App yoluyla bize yollayarakta fiyat bilgisi alabilirsiniz
Antika Alan Yerler olarak size Antika sektöründeki 60 senelik tecrübemiz ile en iyi fiyat garantisini veriyoruz.
Osmanlılar’da Cam Sanatı. Beykoz İşi.
Osmanlı camcılığının parlak devri olan Bohemya’nın atılımıyla aynı zamana rastlar.
XIX. yüzyılda İstanbul’da Beykoz civarında çok değişik özellikler taşıyan cam eşyanın üretildiği atölyeler kurulmuştur.
İlk atölye III. Selim zamanında (1789-1807), opal camın yapım tekniğini Venedik’te öğrenip İstanbul’a dönen
Mevlevi dervişi Mehmed Dede tarafından kurulmuştur.
Beykoz işleri çeşitli gruplara ayrılır.
Renksiz camların en tanınmışları “maydanozlu” denilen türdür.
Bunlar kesmeli olup özellikle maydanoz yapraklarını içeren yaldız bezemelidir.
Ayrıca çeşitli çiçek ve bitki motifleriyle mine dekor da görülür.
Bu camlar arasında klasik Beykoz formlarından başka leğen-ibrik, tabaklı büyük kâseler ve büyük şişeler de yer alır.
Renkli camlar kobalt mavisi, menekşe rengi ve koyu mavi gibi renklerde olup saydamdırlar.
Bezemelerinde sade yaldız veya hem yaldız hem de mine kullanılmıştır. Opal camlar Beykoz işlerinin önemli bir bölümünü teşkil eder.
Çeşmibülbül camlara bu adın verilme sebebi kesin olarak bilinmemekle beraber fabrikanın bulunduğu yerin
Çeşmibülbül adını taşıması
veya camın içindeki paralel çizgilerin bülbül gözündeki harelere benzetilmesi olduğu düşünülmektedir.
Bu tür camlar da Beykoz işi grubuna girer.
Türkiye’de çeşmibülbül olarak tanınan camlar ilk defa XVI. yüzyılda Venedik’te ortaya çıkar Venedikli ustaların bu güzel buluşu
yavaş yavaş Avrupa’nın bütün ülkelerine yayılır. Osmanlı Devleti’nde ise XIX. yüzyılda önem kazanır.
Çeşmibülbüllerin yapılışı şu şekildedir. Üfleme piposu önce erimiş cama daldırılıp çevrilerek ucuna cam toplanır.
Potadan çıkarılan cam dışarıda biçimlendirilir ve yeterli ısıya indirilir.
İçinde renkli cam çubukların dizili olduğu kalıba sokulan fıska (piponun ucundaki cam kütlesi) üflenip şişirilir ve çubukların sıcak
cama yapışması sağlanır.
Bu tipteki camlar Venedik, Bohemya, Silezya, Hollanda, Belçika, Fransa, İspanya gibi ülkelerde sıkça görülür.
Günümüzdeki adı vitray olan ve daha çok cami duvarlarının iç yüzlerinde görülen bezemeli sabit pencere camlarıdır.
Avrupa sanatının kurşun çerçeveli vitraylarının gelişiminde büyük etkisi olan Bizans örnekleri yapım tekniği bakımından
Osmanlılar’ınkinden farklıdır.
Bizans vitrayında geometrik biçimli (köşeli veya yuvarlak) küçük cam levhalar renklendirilerek bazen de desenlerle
bezenerek ahşap, pişmiş toprak, taş veya kurşun çerçevelere geçirilmiştir.
Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait nakışlı pencereler camların alçı şebekeler içinde yer alması bakımından değişik bir özellik gösterir.
Osmanlı pencerelerinde bir adım daha ileri gidilerek çift camlı bir düzenlemeye ulaşılmıştır.
Dışlık denilen petek pencerede alçı bir çerçeve içinde renksiz ve geometrik kesimli camlar kullanılır.
Bunlar yuvarlak, yumurta biçimi ve filgözü denilen şekillerdedir.
Dıştakilerin sade olarak yalnız renksiz camdan yapılmalarına karşılık içeride
renkli camlar kullanılmıştır
Antika Cam Eşyalarınızı Antika Alan Yerler olarak ile yerinizde değerinde ve nakit ödeme yaparak satın alıyoruz.
Antika Paşabahçe Cam Eşyalarınızı Antika Alan Yerler olarak değerinde ve nakit ödeme yaparak satın alıyoruz.
Antika Murano Cam Eşyalarınızı Antika Alan Yerler olarak değerinde ve nakit ödeme yaparak satın alıyoruz.
Antika Kristal Eşyalarınızı Antika Alan Yerler olarak ile yerinizde değerinde ve nakit ödeme yaparak satın alıyoruz.
Osmanlı'da Cam sanatı
Beykoz camlarının üretildiği dönemde başta Fransa ve Bohemya olmak üzere Avrupa ülkelerinden çok sayıda Türk beyenisine
hitap eden cam eşyalar satın alınmıştır.
Beykoz atölyelerinde Avrupalı camcıların da çalıştığı bilinir.
Üretilen eserler bütün inceliğiyle Türk zevkini yansıtır.
En çok kullanılan formlar gülabdan, ibrik, vazo, laledan, daldırma, kuş, şekerlik,
kâse ve tabaktır. Bu dönemde Beykoz işi tesbihler de yapılmıştır.
Beykoz camlarından bazılarının kapak kulpları Mevlevi dervişlerinin başlıklarına benzetilmiştir.
Ana Sayfa
Beykoz İşi
Bu tip camlar XVI. yüzyılda Venedik’te, XVII. yüzyılda Almanya’da ve XVIII. yüzyılda da bütün Avrupa ülkelerinde yaygın olarak imal edilmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu’nda ise opal camlar XIX. yüzyılda bu tekniği Batı’da öğrenmiş Türk ustalar ve Türk atölyelerinde çalışan
Batılı ustalar tarafından üretilmiştir ve
opal renginde oldukları için opal cam adını almışlardır
Ana Sayfa
Çeşmibülbül
Ana Sayfa
Revzen-i menkūş
Ana Sayfa
Bohemia kristal
Ana sayfa
Antika Paşabahçe Cam
Ana sayfa
Antika Murano Cam
Ana sayfa
Antika Kristal Eşya
Ana sayfa
Antika cam Eşyalarınızı satmadan önce bizden de fiyat teklifi almayı unutmayın !